Haber

CHP’nin Benzin İstasyonu İşletmecilerinin Sorunlarının Araştırılması Önerisi AKP ve MHP Oylarıyla Reddedildi

CHP’nin “benzin istasyonu işletmecilerinin sorunlarının araştırılması ve alınacak tedbirlerin belirlenmesi” amacıyla sunduğu araştırma önergesinin görüşülmesi önerisi AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, “İki yılı aşkın süredir akaryakıt bayilerinin feryatlarını iktidar duymadı, görmedi. Bu ilgisizlik akaryakıt bayilerinin kapanma sürecini de hızlandırdı. Son yedi ayda 412 akaryakıt istasyonu kapandı. kapalı.”

CHP’nin “benzin istasyonu işletmecilerinin sorunlarının araştırılması ve alınacak tedbirlerin belirlenmesi” amacıyla bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek önerisi gündeme getirilerek reddedildi. AKP ve MHP milletvekillerinin oyları.

Teklif ilişkisini anlatan CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, şunları söyledi:

“AKARYAKIT İSTASYONLARI 150 BİN KİŞİYE İSTİHDAM VE EKMEK GEMİLİ İŞ KAPISI”

“Akaryakıt istasyonları yaklaşık 150 bin insanımıza istihdam ve ekmek kapısı olan işletmelerdir. Akaryakıt istasyonları devletin kasasına giren dolaylı vergilerin neredeyse dörtte birini toplayan işletmelerdir. Akaryakıt istasyonları yirmi dört saat çalışmak zorundadır. günün, haftanın yedi günü, kışı karlı, sıcak, soğuk, pandemi fark etmeksizin, elektrik, ulaşım, tarım gibi 30’dan fazla ara sektörün doğrudan işletilmesini sağlayan, vatandaşların giremediği bir limandır. sadece akaryakıt almak değil, aynı zamanda arabası bozulduğunda ve yağmur yağdığında dinlenmek için, yorulduğunda dinlenmek için güvenli bir yer.Bu nedenle akaryakıt istasyonları ekonomik hayatın, üretimin, iş hayatının yeridir.İşyerleri sosyal hayatın devamlılığı için vazgeçilmezdir. Bu nedenle sorunları görmezden gelinemez, görmezden gelinemez, ‘inciniyorsa incitsin’ denilemez.

“SON YEDİ AYDA 412 AKARYAKIT BAYİ İSTASYONU KAPANDI”

Hükümet iki yılı aşkın süredir akaryakıt satıcılarının feryatlarını ne duydu ne de gördü. İşte bu ilgisizlik akaryakıt bayilerinin kapanma sürecini hızlandırdı. Son yedi ayda 412 akaryakıt istasyonu kapatıldı. Bunu ben söylemiyorum, EPDK verileri söylüyor. EPDK’nın Haziran 2022 verilerine göre akaryakıt bayi sayısı 12.849, mevcut akaryakıt bayi sayısı ise 12.437, yani son yedi ayda akaryakıtla çalışan 412 akaryakıt istasyonu kapandı. Bu sayı daha da artacak ve kapanışlar artacaktır çünkü sabit kar payı uygulaması ile akaryakıt bayilerinin gelirleri sabit kalırken tüketimleri sürekli artmaktadır.

“SON BİR YILDA Akaryakıt İSTASYONLARININ KİŞİSEL GİDERLERİ YÜZDE 107 ARTTI”

Son bir yılda akaryakıt istasyonlarının işçilik giderleri yüzde 107, elektrik giderleri yüzde 100, kredi kartlarıyla yapılan satışlarda akaryakıt istasyonlarının bankalara ödediği tutar yüzde 173, su maliyetleri yüzde 133 arttı, yönetim tüketim ve arıza-bakım fiyatları ikiye katlandı. Bir yılda toplam giderlerindeki artış yüzde 94 oldu ama gelirleri bu oranın altında ve sınırlı kaldı; Bu nedenle akaryakıt istasyonları hep israf ediyor.

Bugün 1 litre mazotun fiyatı 23 lira civarında. 1 litre mazotta yüzde 10’luk bayi kazancına göre bu 2 lira 30 kuruş. Dağıtıcı bayi ve istasyon bayisi karı ikiye bölüyor yani bir akaryakıt bayii ortalama 1 litre mazottan 1 lira 15 kuruş kazanıyor. Öte yandan sadece bu 1 litre motorini dolum tesisinden istasyona getirmek için ödenen kargo ücreti yaklaşık 50 kuruş, kredi kartı ile alınan bu 1 litre motorin için ödenen POS bedeli ise 27 kuruş; Sadece bu iki kalem için 1 litre motorinin maliyeti 77 kuruş. Buna başka maliyetleri de eklediğinizde sadece israf oluyor. Bu israf, benzin istasyonlarını iflasa sürüklemekte ve kapanmaları tetiklemektedir. Bunun önüne geçmeliyiz.

“YAKIT İSTASYONLARININ ZARAR GÖRMEMESİ İÇİN ÇÖZÜMLER ÜRETMELİYİZ, KÂRLAR SÜREKLİ ERİYOR”

Mecliste kurulacak bir araştırma komisyonu ile maliyetler katlanarak artarken akaryakıt istasyonlarının israf olmasını önleyecek analizler üretmeliyiz, aksi halde yüzbinlerce insanımız işsiz kalacak, 1 milyonu aşkın kişi de ailesiyle birlikte işsiz kalacak. bu durumdan olumsuz etkilenir. Bir öneri, bir analiz önerisi olarak, akaryakıt istasyonlarının kar marjlarının yüzde olarak belirlenip bu oranın her yıl enflasyon oranında artırılması veya bazı maliyet kalemleri düşürülerek kar marjlarının yükseltilmesi uygun olabilir. bayiler Elektrik maliyetlerindeki yüzde 100’lük artış, neredeyse her noktada elektrik kullanan istasyonlar için önemli bir maliyet kaybı yaratıyor. 7 gün 24 saat hizmet veren akaryakıt istasyonlarının kullandığı elektrik konusunda destek sağlanabilmektedir.

“ÜLKEMİZDE 14 BİN YAKLAŞIK Akaryakıt İSTASYONU VAR, BU İSTASYONLAR VERGİ DAİRESİNE YAKIN ÇALIŞIYOR”

İYİ Parti adına Kayseri Milletvekili Dursun Ataş şunları söyledi:

“Özellikle EPDK’nın 2005 yılında aldığı kararla on yedi yıldır uygulanan sabit kar marjı ve taban fiyat uygulaması, akaryakıt istasyonlarını kapanma noktasına getirdi. Bugün akaryakıt istasyonlarının kar payları düştü. Yüzde 60. Öte yandan son iki yılda işçilik, elektrik ve işletme giderleri Pos panosu, kira, kredi, finansman maliyeti gibi girdiler yaklaşık 3 kat arttı. Bir yandan giderler diğer yandan sürekli artıyor.

“AYDA 60-80 BİN ARASINDA AKARYAKIT İSTASYONLARI HASARI”

Akaryakıt istasyonları günde 10 bin litre satış yaparsa brüt karı yüzde 4,37, brüt gideri yüzde 7,71 oluyor. Bu da istasyonların yüzde 3,34’ünün boşa gittiği anlamına geliyor. Daha doğrusu bu akaryakıt istasyonları ayda 60 bin ile 80 bin arasında israf yapıyor. İstasyonlar bu kayıpları market, kafe gibi ek gelirlerle telafi etmeye çalışıyor. Üstelik bu imkan kırsal istasyonlarda ve Anadolu istasyonlarında bulunmamaktadır. Bu tabloda akaryakıt istasyonlarının faaliyetlerine devam etmesi mümkün değildir. Ayrıca ülkemizde bayi satış ortalaması 3 bin litredir. Bu da benzin istasyonlarının üçte birinin kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Bu durumlar sadece istasyonların iflasına neden olmakla kalmıyor, aynı zamanda hazinenin önemli bir vergi kaybına uğraması ve 250 bin kişinin işsiz, yaklaşık 1 milyon kişinin gelirsiz kalması anlamına geliyor veya istasyonların usulsüzlük ve kaçakçılığa yönelmesine neden oluyor. .

İstasyonların ayakta kalabilmesi için bir an önce düzenleme yapılmalı ve bu tüketiciye yansımadan önce bayilerin kazançları artırılmalı ve vergiler düşürülmelidir. Akaryakıt sektöründe uygulanan yüzde 18 KDV oranı yüzde 8’e düşürülmeli. Pompa satışlarına artı maliyet olarak nakliye masrafları da eklenmeli, ayrıca kaçak akaryakıtın önüne geçilmeli, TÜPRAŞ çıkış fiyatının bile altında akaryakıt satan istasyonlar sıkı bir şekilde denetlenmelidir.

“BENZİN VE AKARYAKITTAKİ OLAĞANÜSTÜ ARTIŞ VATANDAŞLARIMIZI BOZDU”

HDP Hakkari Milletvekili Said Dede şunları söyledi:

“Benzin ve mazottaki fahiş zamlar vatandaşımızın canını yaktı. Devlet dünyadaki gelişmeleri bahane ederek hep zam yapıyor. Bu kapsamda neredeyse her gün akaryakıt zamları yapılıyor. Petrolün yaklaşık yüzde 60 arttığı dönemde Global piyasalarda % 1, ülkemizde fuel oil ve motorine % 160 zam yapıldı. Dünyadaki darboğazlar ve çatışmalar haklı çıkarsa diğer tüm ülkelerden daha fazla artışın sebebi nedir? Küresel petrol fiyatlarındaki artışa bağlanıyor, o zaman açıklayın, fiyatların çok üzerinde olan artışın asıl sebebi nedir, bunu vatandaşa anlatmalısınız.

Benzin ve motorine yapılan zam sonucunda dar gelirli vatandaşlarımızın iletişim kurması oldukça imkansız hale geldi. Son zamlarla birlikte akaryakıtın litre fiyatı 20 TL’yi, motorinin litre fiyatı ise 23 TL’yi geçti. Çiftçi başta olmak üzere tır, otobüs, minibüs ve taksi esnafı akaryakıt fiyatına isyan ediyor, çiftçi tarlasını süremiyor, kamyoncular yük taşıyamıyor. İzlenen politikalar fiyatların bu seviyede kalmayacağını ve hızla artmaya devam edeceğini gösteriyor. Bu da gıda krizini beraberinde getirecek ve ekonomik krizi daha da derinleştirecektir. Artan maliyetler ve yüksek vergilerle kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak akaryakıt istasyonlarında çalışan binlerce işçi de işsiz kalacak.

“YAKIT YÜKSELTMELERİ İĞNEDEN İPLİĞE TÜM ÜRÜNLERE NEDEN OLUR”

Yakıt artışları iğneden ipliğe tüm işlerin artmasına neden olur. Akaryakıta yapılan fahiş zamlar vatandaşlara yüksek enflasyon ve düşük alım gücü olarak yansıyacak. TÜİK’e göre bile yüzde 50’yi aşan enflasyon artışları geri alınmazsa önümüzdeki aylarda kontrolden çıkacak. Bu duruma karşı Türkiye Büyük Millet Meclisi kesinlikle derhal sorumluluk almalıdır. Akaryakıt vergileri adaletsiz bir vergilendirme yapısına neden oluyor. Fuel oil aynı zamanda enerji kaynağı olarak da endüstriye girdi oluşturmaktadır. Bu girdi genellikle lojistik ve kısmen de üretim birimlerinin güç kaynağı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sanayide lojistik maliyetlerinin artması ve ulaşımın üretim maliyeti içinde büyük paya sahip olduğu tarım başta olmak üzere turizm, ulaşım gibi sektörlerde değerli bir maliyet unsuru olarak akaryakıtın kullanılmaya başlanması hem olumsuz yönde etkileyecektir. iç fiyat düzeyini etkilemekte ve dış ticaret açısından rekabet gücünü azaltmaktadır. Bu nedenle ÖTV ve KDV’nin sıfırlanması son derece önemlidir. Yüksek ithalata dayalı dış ticaret mantığı ve yanlış faiz politikaları sonucunda vatandaşlar eziliyor. Yaşam maliyeti sürekli artıyor. Ülkede yüzde 75’lik bir dilim taban fiyattan alıyor. Olağan koşullarda taban fiyat bir istisna ama AKP Türkiye’de bu ülkenin normali haline geldi.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu